16 Şubat 2011 Çarşamba

Kıro-fesör

"Sorunun odağında kadın var. Sen dekolte giyinirsen, bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmaz. Tahrikten sonra sonucundan şikayet etmen makul değil." demiş güzel ülkemin akademik kariyerinde zirve yapmış muhteremlerinden birisi.
Konu üzerinde fazla bir analiz yapıp ne çenemi yormak istiyorum ne de sizleri tekrara sokmak. Ama içimden geçenleri de söylemeden geçersem, bir önceki yazıya haksızlık etmiş olurum.
Ey bürokratik dünyada "profesör" olarak adlandırılan ve adının önünde Prof. kısaltmasını kullandığın şebelek, ey kampüs içinde 1400 sene evvelinden kalmış beyninle yaşamını idame ettirebilen yaratık! Senin aldığın o unvanın üstüne mart danaları sıçsın. Gözlüğüne maymunlar işesin, bıyığına lamalar tükürsün. Tipine sırtlanlar gülsün, beynine ornitorenkler hayretler içinde kalsın. Sana ulemasın diye danışanlar dizanteri olsun da heladan çıkamasın. Üstünde emeğin olanlar, senden beter olsun. Okuduğun kitaplar rulo olsun. Aldığın maaş, oturduğun lojman öte tarafta tecavüzcülerinin olsun. Bu yazı hafif kaldı diyenler yanıma buyursun.

Hiç yorum yok: