Yazıya öncelikle ekşisözlük'ün anası ile başlamak istiyorum. Senin gibi sözlüğün ben ta anasını. Sebebini anlamadıysan sorma, anladıysan zaten mesele yok.
İki gündür google earth kurdu oldum. Antalya sahillerinde vaziyet planına göre otel seçiyorum. Dikkatimi çeken konu, okulda çizdiğimiz vaziyet planlarından tamamen bağımsız bir anlayışın hakimiyeti. Arkadaş zaten ya dolgu zemin ya sıfır eğimli kağıt gibi arsa. Bu düzende nasıl böyle alengirli binalar, nasıl havuzlar, nasıl arsa sınırları, hangi birine söveceğini şaşırırsın. Anladım ki pek sallayan yok. Otelde kaydırak varsa gerisi laf-ı güzaf.
Bir yandan hava sıcak, everybody namazgahta iken dışardan sipariş edeyim dedim erinerek. Duman-Canlı albümünü indiriverdim beklerken. Kara Toprak'ı güzel söylemiş kerata. Sipariş gelince acı gerçeği farkettim ki, cebimde yemek parasının haricinde pek dikkate alınacak banknot yok. Sıcak yüzünden yemeği dışarıdan söyle, para çekmek için dışarı çıkmak zorunda ol. Ne diyim ben sana. Neyse çıktım el mahkum. Allah'tan fazla km yapmama gerek yok, envai çeşit banka, merkezi ben olan 50 m'lik daire içerisinde kalıyor. Akbank'ın çoklu ATM'lerini gözüme kestirdim, her bankada hesabım ve her birinde milyonlarım var bin şükür 8. işimde çalıştığım için her biri bir banka kartı tutuşturmuş elime. Neyse şimdi konu kişisel servetim değil. Onu ayrı bir kitapta anlatırım. Akbank ATM'lerine yönlendim, kartımı hazırladım, yürüyorum, yaklaşık 20-25 m. mesafedeyim ve 3 ATM de boş. Aa. Bir anda o da ne! İpinden boşanmış kurbanlık dananın Antalya sokaklarında koşturması gibi 3 herif birden. Hooop anında önümdeler. Sanki anons yaptılar makine para saçıyor diye. Artık tiplerine bakarak analiz yapmaya çabalıyorum, hangisi en hızlı işlem yapacak dış görünüşe sahip diye. Elbette verdiğim karara dayanarak arkasında beklediğim herif, diğerlerine göre en geç bitiriyor işlemini. Ulan arkadaş, borsaya mı giriyon ne yapıyon? 1 yetmiyor 2. kartı çıkarıyor cebinden. Şeytan diyor kafasını al, sok ekranın içine. Şansım bugün yaver gidiyor ki ATM, para bitti diye uyarı vermiyor. Birkaç milyon dolarla dönüyorum ekranımın başına. Anlatayım diyorum Tolga'ya. Anlatma diyor, anladım. Vay ben o ATM'de adam bekleten kent hayatının, modernizmin, zamanın, teknolojinin ve sairenin.