23 Şubat 2011 Çarşamba

Çetrefil ile Alengir

Bu ikisinin olmadığı yerde huzur vardır. Bunlar varsa huzur yoktur. Ne yazık ki, şu zamanda bunlarsız bir hayat yoktur. En ufak aktivitede karşılaşma olasılığın yüksektir. Mesele, ne kadar tahammül edebildiğindir.
Hangi işe el atsan alternatiflerle karşılaşırsın. Öyle ya, seçenek boldur modern dünyada. Bu bölünmüşlükler, seni senden alır, dolaştırır kıvrımlı yollarda. Aklını kaybedersin, bir bakmışsın dolanmak için akla da ihtiyacın yok. Ne de güzel cilâlarlar bu korku tünelini değil mi? Siyah mı beyaz mı ikilemi bile insanlık için yeterince ağırken, nasıl başedebilirsin solid hatch rengi seçmek için açtığın renk skalası ile? Artık renklere isim yetmez olmuş, duvarının X905'e boyanmasını istiyordur müşterin.
Mail gönderecek olursun, attach butonu çalışmaz. Bunun flash'ı vardır, shockwave'i vardır, ama çıkamazsın içinden mail göndermekten bezdirir. Yazı yazarsın, Türkçesi senden iyi olmayan amirin yazıyı imla ve yazım kuralları denetiminden geçirir. Bir panel tv alayım dersin, Panasonic'te mühendis olacak kadar çok şey bilmen gerekir. Bilgisayara fotoğraf aktar, kabloyu evde unut. Aaaa bluetooth yok mu senin bilgisayarda? Dosya indir, rar password çıksın, ara ki bulaki. Yemek yiyecek olursun, sorarlar, şunlu mu olsun bunlu mu yoksa şundan da ilave etsin mi. Gömlek alacak olursun, o rengin o bedeni kalmamıştır, şu renk daha çok açar seni. Bunun gibi bir dolu zırva.
Hedefe doğrudan kuş uçumu gidilen herhangi bir aktivite kalmamıştır artık. Sadelikten ve iki noktadan tek bir doğrunun geçeceği gerçeğinden uzaklaştıkça huzurdan da o kadar uzaklaşırsın. Bu çetrefilli ve alengirli yollarda kaybedilen şey ise zamandır. Zaman.

Hiç yorum yok: