9 Aralık 2010 Perşembe

Çay Molası

Her sabah saat 08.00'da şantiyeye gelir, yoldan aldığımız simitleri, börekleri mideye indirirken dünün ve günün kritiğini yapar, evrakları şöyle bir toparladıktan sonra sahaya çıkmak için gerekli hazırlıkları yapardık. Ayakkabı değiş, yelek giy, baret tak, telsizi al. Artık hazırdık. Genelde en geç saat 09.30 gibi inşaat alanlarından birisine ulaşmış olurduk. Karşılaştığımız manzara pek değişmezdi. 07.00'da mesaisine başlamış olan işçiler tuğlalardan koltuk yapmış, yuvarlak masa şövalyeleri gibi toplanmış, çay içiyor olurlardı. Sıcak yaz günlerinde çayın yerini kolanın aldığı da olurdu ancak çay vazgeçilmezdi. Onları sabahın erken saatinde çalışmıyorken görmek pek hoş bir izlenim bırakmazdı ancak emekçinin hakkını vermek gerekirdi. Sabahın 7'sinden beri mala ile serpme atan işçinin hakkıydı mola vermek ve çay içmek. Uğradığımız diğer noktalarda da ya çay molalarına denk gelir ya da artık çay bardakları ile karşılaşırdık. Bu ziyaretlerle saati 12 yapıp şantiyeye döner, öğle yemeğinde birşeyler yedikten sonra yine ofiste halletmemiz gereken işleri tamamlar ve saha için hazırlık yapardık. Sabah ziyaret ettiğimiz noktaları tekrar kolaçan etmek için çıktığımızda saatler genelde 14.30'u gösterirdi. İşçiler yine çay molasında olurlardı. Yine çalışan işçi grubu ile karşılaşamazdık. İnşaatı geceleri cinler tamamlıyor, işçiler ise sürekli çay içiyorlar gibi bir hissiyata bürünürdük. Bir gün canına tak diyen yapım müdürü patron olmanın hafifliği ile aniden çay molasını yasaklamıştı. O kadar sinirliydi ki bizim hergün yaşadığımız durumu sanırım üst üste bir kaç kez yaşayınca şalterleri atmıştı. Bu durumda çalışamayacaklarını bildiren farklı taşeronlardan işçi grupları iş bırakmışlardı. Çay molası yoksa sandviç çatı paneli de yoktu. Yapım müdürünün aldığı kararı sahada uygulatmaktan başka yapacak birşey gelmezdi elimizden. Her ne kadar çay içmek Mekaplıların da hakkı olsa, zaten gecikmiş olan projeyi daha da geciktirecek 1 dakikaya bile tahammül edilmiyordu. Bir yandan içimden bu küçük çay molalarının hiçbirşeyi değiştirmeyeceği geçerken, bir yandan da Mısırlılarda çay molası olsaydı piramitlerin yapılamayacağını düşünürdüm.

Hiç yorum yok: