18 Ağustos 2010 Çarşamba

Armut Olsun Ne Bileyim


Cümleleri toparlamayı sevmiyorum. Daha doğrusu zahmetli olan hiçbirşeyi sevmiyorum. Tam bir armut piş ağzıma düş savunucusu oldum son zamanlarda. Eskiden böyle değildi de acaba nerede ne zaman başladı diye irdelemek isterdim ama çok zahmetli geldi birden. Bir ara yazmaya çalışırım. Keşke beyine bağlanan bir alet, kıvrımlardan geçenleri ekrana ya da kağıda döküverse de uğraşmasak. Ehhh yazmazsan yazma lan yavşak diyorum kendime bu noktada. Neyse. Bu sebeple bundan sonraki yazılarımda -şayet yazar isem- daha çok, dağınık bir üslup kullanmayı düşünüyorum. Kafanıza göre toplayın, çıkarın, bölün, çarpın ne bileyim. Yazarken aklıma ne gelirse yazarım. Bu dağınıklık ve tembellik birleşimine de üslup dedim ya, artık bu işe adım atıyorum demektir bu. İyi güzel de bu yazı nereye doğru gidiyor kestirebilmiş değilim. Hedefim bu paragrafı bu kadar uzun tutmadan aşağıya geçmek ve spotlar koyarak aklımdakileri sıralamak. Aklımdakiler diye diye aklımda CHP'nin 2011 seçimleri için parti programının bende olduğunu zannedecem. Halbuki şu an tamtakır bir kafa varmış gibi geldi. Akıl makıl hak getire. Profilime bir göz attım bu arada. Farkettim ki kişisel bişey yok. Fakat biraz araştırsan belki bulursun kim olduğumu. Ben yine de afişe etmesem gelecekteki yazıların cesareti ve eleştiri oklarının tesiri açısından daha faydalı olur sanırım. Of ulan yeter.

Hiç yorum yok: