24 Kasım 2010 Çarşamba

Acele Bacı

Bitti de kurtulduk yahu 9 günlük tatilden. Buzağı gibi yatmadıktan sonra ben tatile tatil demem. Araya bayramı sokmasalardı belki anlamlı olabilirdi. Yine zorundalık sistemin kurbanı olduk. Tatil teorime olan inancım daha da güçlendi. Şunu düşünüyorum. Bir devlet dairesinde çalışan memur 365 günde ortalama 145 gün tatil yapıyor. Yani yılda neredeyse 5 ay. Küsûratları atıyorum. 4 ay diyorum. Koca 4 ay. Ama her cumartesi-pazar aynı terâne gerçekleşiyor. Cumartesi yapabilirsen birşeyler yap, pazar gününü ütü-banyo-çamaşır şeytan üçgeninde ve pazar öğleden sonrası bunalımının yoğun baskısında geçir. Diyorum ki; 3 ay boyunca cumartesi dahil çalışılsın. Hatta pazar günleri de her departmanda belirli görevliler ile hizmet devam etsin. 3 ay sonunda 1 ay tatil olsun. 3 ay mesai 1 ay tatil, 3 ay mesai 1 ay tatil. Düşünsene her 3 ayda 1 başka ülkeye gitme fırsatın var. 3 ay çalış İtalya'ya. 3 ay çalış Hindistan'a. Beğenmezsen yurtiçi şehirlerarası. 3 ay çalış Edirne'ye. 3 ay çalış Artvin'e. Yoksa bu gidişat beni benden alır 3-5 seneye. Bayram biteli 1 hafta oldu. Elim işe gitmekte zorlanıyor. Böyle stratejik aralıklarla ufak tatiller motivasyonumu çok düşürüyor. Bu bayram bitti şimdi kendime yeni hedef seçmem lâzım tembellik ve üşengeçlik için. Zaten cumartesinin varlığı bütün hafta içinin gerekliliğine inancımı oldukça düşürüyor. Bütün bunlara ilâve olarak kız dediğin uzun bacaklı olur diyor ve kaçıyorum.

2 yorum:

mies dedi ki...

3 ay işe 1 ay tatil şık bir kampanya, ya da yaz ve kış çalışıp baharlarda dışarıda dolaşmak da gayet eşit ve adil bir pay olurdu fakat beceremedik.

4numara dedi ki...

Günün birinde yönetimi biz üşengeçler devraldığında eminim daha çok iş üretecek ve daha çok tatil yapacağız. Yılmak yok :))