28 Ekim 2010 Perşembe

Asabiye


Büyükşehirde miyim, küçükşehirde miyim henüz farkına varabilmiş değilim. Bürokratik anlamda 14 tane büyükşehirden birinde yaşıyorum. Bu kesin. Ancak olanaklar, yaşam tarzı ve mevcut durum penceresinden baktığımda tereddütler yaşamamak imkânsız. Yazım denetiminde şapkalı sözcüklerin altını çizen bu bilgisayara da lanet okuyorum. Al lan sana inat bîlgîsâyâr. Neyse sakin ol aslanım boşver. Ne diyordum. Büyükşehir. Asfaltı tacize uğramamış tek bir sokağı olmayan şehir. İmara aykırı yapısız tek bir caddesi olmayan şehir. Kimliksiz, karaktersiz mimarinin hüküm sürdüğü şehir. İnsanı rahat, insanı pişkin şehir. İşini adam gibi yapmayanların şehri. Kıvrak zekâların şehri. Ahbap-çavuş ilişkilerinin şehri. Amına kodumun şehri. Memleketim.

Hiç yorum yok: