16 Mart 2011 Çarşamba

Günler Devrilirken

Artık devam edebilirim dedikten sonra epey zaman geçmiş de benden ses çıkmamış. Zaman o kadar hızlı akıp geçiyor ki, bazı günler radyo açıp biraz online müzik dinleyeyim dediğimde saatin 5'e çeyrek var olduğunu görüp, açmaktan vazgeçiyorum. Gün içinde ne ile uğraştığımı bile durup düşünmeden akşam oluyor. Şu pizzacı işi ile haşır neşirim hâlen. Proje safhasını bitirip, İstanbul merkeze onaylattık ve 6 gün önce ilk kazmayı vurduk. Kazma derken lafın gelişi. En kaba yaptığımız iş ytong duvar örmek. Ytong ustasını izlerken duvarcı olmak istiyorum, alçıpancıyı izlerken alçıpancı. Ne kadar da somut meslekler. Düşündüğünü anında gerçeğe dönüştürme fırsatı. Pasta gibi kes ytongları ve derzleri şaşırtarak üstüste yapıştır. Paranı da alırsan senden mutlusu olmaz gibi geliyor bana ey ytong ustası.
Maaş aldığım kurumda ise durumlar iç güveysi modunda. Asaletler onaylanmış, bu demek oluyor ki artık kralı gelse beni oturduğum yerden kaldıramaz. Bu götü kalkmışlıkla Tempra ile yarışır hale gelirim tez zamanda. Sevindirici gelişme, son 15 gündür 4 gb ramli, İ5 3.20 GHz'li Windows 7'li yeni bilgisayarımı kullanıyor olmam. Acımayıp downloadların ebesine atlamayı düşünüyorum. Bir de biraz 3 boyut egzersizleri (Hiç istemesem de). Cuma günü de asaletleri onaylanan memurlar için toplu yemin töreni varmış. Topların sponsoru Nike.
Bu paragrafta biraz futbol. Cuma günü derbiyi uğur olsun diye babam, 2 kardeşim, 1 amcam, 1 eniştem, 1 kuzenim ve ben kalabalık bir grupla izlemeye karar verdik. Ama bu saydığım kalabalıktan herhangi biriyle beraber izlediğim bir Galatasaray maçında yüzümün güldüğünü hatırlamıyorum. Hatta 3 maç üstüste izleyip takımı şampiyonluktan ettiğimiz günler de yok değil. O yüzden son dakka bi satış yapıp, evde tek başıma izlemek, en azından yenilirsek bile kızımla halıda yuvarlanarak olayın etkisinden çabuk kurtulmak istiyorum. Takımın bu durumu beni bahis piyasasından da soğutmuş durumda. Bu sezonu erken kapattım Hagi Hoca yüzünden.
Bu yazıyı da yazışmaların ve pizzacı detay çizimlerinin arasında saniyelerle ölçülecek bir zaman diliminde araya sıkıştırıp gönderiyorum ki, bu çocuğa bir haller oldu, parayı buldu bizi unuttu deme. Ölene kadar beleş pizza karşılığı anlaştım.

Hiç yorum yok: