5 Eylül 2011 Pazartesi

Eylül

Bu yazının başlığı senede en az 12 yazıyı garanti etmektedir gibi bir anlık yanılgıya kapılmadım diyemem. Mutlaka sen de kapılmışsındır. Ama insanoğluna güven olmadığından, beni de kapsayan bu boş kümeden dolayı bana da pek güvenme. Dediğim gibi "boş küme". Ben olsam (buradaki istek kipi yaratıcı veya tanrıyı işaret ediyor) artık daha fazla beklemez ve kıyameti koparırdım. Dünya olacağını olmuş, insanlık artık yaratan için bir "skandal" konumuna erişmiş ve sonuç itibariyle tipik bir "fiyasko"ya dönüşmüş durumda. Daha fazla beklemenin ne yaşayanlar, ne de yaratan için pek de sevimli olmadığını düşünüyorum. İsrafil görev başına.
Bu sabah yolda gelirken gördüğüm insanların tamamı, her nereye gidiyorlarsa gitmek istemiyorlardı. Daha uykudan uyandıktan yirmi dakika sonra, hanıma çorabın en az mesai kadar gereksiz bir icat olduğunu savunmuştum şu geçen on gün içerisinde işe gitmeye ne kadar ihtiyaç duyduysam çoraba da o kadar ihtiyaç duyduğumdan. Artık eskisi gibi çevik çorap giyemememin çok etkili olduğunu düşünmüyorum zira.
On gün önce yeterince toka yapıp, mübarek bayramlarımızı kutladığımız kâfi gelmemiş olacak ki, bir fasıl da "geçmiş" mübarek bayramlarımızı kutlayarak dini vecibelerimizi yerine getirdik. İşin milli boyutu ise faciadan az hallice idi. Milli futbol takımı, bizim halı saha performansına yakınken, milli basketbol takımı ise laubalilik konusunda street hoop oyuncuları ile yarışır seviyedeydi.
Teknolojiyi ağustos ayında, hatta yaz mevsiminde bırakmıştım. Kağıt üstünde sonbahara geldik ama gördüm ki değişen pek fazla şey yok. Yine program kurulumları beklendiği şekilde hata veren uygulamalar ile donatılmış durumda sevgili Bill Gates. İnsanlığın işine yaradığı söylenen, ama insanı bu kadar hayıflandıran yegane zımbırtı.
Pek dağınık vaziyette olsam da sözün özü, bu kısa ayrılığın (medeniyetle olan) beynimde çaktırdığı şimşeğe bir isim verdim ve beklemeye koyuldum.

Hiç yorum yok: