10 Haziran 2011 Cuma

Haziran?

Başlığı atarken, zamanın geçme hızının tarafımdan algılanma düzeyine göndermede bulunmak istedim, bunda soru işaretinin de yardımcı olabileceğini hesapladım ama giriş cümlesi için kıvrandığım kadar kıvranmadım herhangi bir ishal döneminde.
Evet, evrenin ulu mimarının elinde bir counter var. Öyle bir hâl aldı ki bu durum, artık pazartesi sendromu yerine her hafta daha pazartesiden "bu hafta da bitti" şaşkınlığına dönmüş vaziyetteyim.
Sakin geçen gündüz mesaimi, dışarıdan aldığım ufak tefek işlerle süsleme hevesim bir anda altından kalkılmayacak kadar çılgın bir döneme sürükledi beni. Önce işyerinden iyi haber geldi. Ortalama aylık 800 lira zam ile birlikte 2 adet baba gibi projeyi elime verdiler. Okulda verseler 3 ay uğraşacağın cinsten elbet burada kazın ayağı öyle değil, cuma günü eline tutuşturup salı günü ön sunum isteyebiliyor değerli yöneticilerim. Bu sayede hafta içi gündüz mesaimi tamamen kapattılar Arda Turan'ın sinema salonu kapatması gibi. Siteleri, blogları mailleri askıya aldım.
Dışarıya da çizdiğim her çizgi bumerang gibi geri dönmeye başladı. Pizzacı hanım kendisiyle beraber, kendisi gibi bir arkadaşının inşaat halindeki villalarına sihirli bir dokunuş istedi. Üstün yeteneğim sayesinde kısa bir eskiz çalışması ile projeyi şekillendirecek ve ince işlere start verecektik. Bu kısa eskiz çalışmasının anlamı bir süreliğine akşamların da ipotek altına alınması anlamına geliyordu.
Kıramayacağım girişimci çocukluk arkadaşlarımdan bir tanesinin de topa girmesi, ekstradan haftasonu yolculukları, arsa görme, proje çalışması, eski arkadaşlarla lak-lak gibi ilave yükler demekti aynı zamanda. Böylece cumartesi-pazar kahvaltıları, cumartesi akşamı bira keyfi de güme gitmiş oluyordu.
Şimdilik kapanış şovunu da 150 m2 dükkân kiralayan birinin dükkânı güzellik salonuna dönüştürme çabasına ön ayak olmam ve yazıyla onbin m2 kapalı alanlı bir imalathanenin 3d görselini hazırlamam gerektiğini söyleyen insanlar yaptı.
Bütün bu hengâmenin arasında, hangi günde-hangi ayda olduğumu, saatin kaça geldiğini tamamen bir kenara bırakmış, hangi renk tişört giydiğimi hatırlamak için üzerime bakacak kadar kendinden geçmiş, beynim kare atlayan hatalı bir video dosyası gibi işleyen, muhtemelen karşıdan karşıya geçerken ezilerek can verecek bir haldeyim. 20 gün ara verilen blog olmaz olsun diyenler için özet geçiyorum.
Kapalı ortamlarda geçirdiğim son günlerde ara sıra farkettiğim bir gerçeklik beni şimdiki zamana bağlıyor. 20 gün ara verilen blog olmaz olsun diyenler için özet geçiyorum. Aylardan haziran ve Adana yanıyor! 


3 yorum:

mies dedi ki...

tamam ben işleri yoluna koydum, evi yerleştirdim. artık bir şekilde işlerin ucundan tutayım. bana 50 kağıt zam yaptı patronum sağolsun. nedir ilk misyonum, avm mi? her türlü 3d, fotoğraf kalitesinde yapılır. blogta gördün yan:)

4numara dedi ki...

avm dursun kenarda :) en son sana mail atmadan 2 gün önce gördüm onları...fabrika, dün bir başkasına gitti temiz 750 papele...sıradaki parça senin için gelsin o zaman..

mies dedi ki...

tamamdır patron, iki gün içinde yüksek çözünürlüklü teslim garantisi:)