14 Nisan 2011 Perşembe

Daire Dilimi Peynir

Yaklaşan seçim öncesi beni heyecanlandıran en önemli detay, milletin verdikleri oylara göre dağılımlarını gösteren daire dilimleri. Daire dilimlerine karşı hep bir zaafım olmuştur. Şey'leri kategorize etmeyi ve daire dilimi üzerinde durumlarını gözlemeyi sevmişimdir. Buradan hareketle şu bizim meşhur iki ayağı üzerinde yürüyen ve düşünerek hareket ettiği iddia edilen ırkımızın Törkiy toprakları üzerindeki türleri üzerine bir dilimleme çalışması yapayım dedim. Bakalım ne çıkacak.
Listelerde bir numara, Likit Lütfü. O'nu en iyi tanımlayacak sıfat likit evet. Tam da ön ismi gibi akışkan ve bulunduğu kabın şeklini alabilen şahsiyet. Eğer 70 milyonu, bir daire olarak gösterirsek en büyük dilimi Lütfü kaplar. Tıpkı geçen iki seçimde ve 12 Haziran'da dairenin büyük dilimini kaplayacak olan çoğunluk gibi. Elbette her iki çoğunluk da aynı şahıslardır diyemeyiz ama birbiriyle büyük oranda örtüşür diyebiliriz. Günlük yaşamda sıklıkla karşılaşabileceğimiz şekilde her ortama yayılmış örnekleri mevcuttur. İşyerinde patron, alışverişte tüccar, büroda müşteri, sonradan arkadaş olabilirler. Her zaman haklıdırlar. Mümkün mertebe iletişimi minimumda tutmak ruh sağlığı açısından kritiktir. Unutma! Ortama ayak uydurmak başkadır, içinde bulunduğu kabın şeklini almak başka.
Lütfü kadar olmasa da dairede önemli bir dilimi kaplayan diğer önemli şahsiyetimiz Hımbıl Hıdır. Dört mevsim güneşli olan bölgelerde daha sık rastlanan bu türde ayırt edici en önemli özellik vücut hareketlerinin hızı ve göz kapaklarının yere yakınlığıdır. Eğer evrim var ise Hıdır, kaplumbağadan evrilmiştir. Devlet dairelerini veya tamamen rutinleşmiş iş kollarını(otobüs şoförlüğü, tarih öğretmenliği gibi) seçerler ki, kendi hızlarına paralel bir hayat sürebilsinler. Es kaza mühendis, mimar olmuş olanlar sürekli birşeylerden şikâyet ederler. Bürodan geç çıktıklarından, şantiyenin yorucu olduğundan dem vururlar. Birileri onları beklemeye mahkûmdur. Gözden kaçırdıkları nokta dünya ile aralarındaki bağıl hızdır. Unutma! Soğukkanlı olmak başkadır, zaman yönetimi başka.
Hıdırlarla benzer iklimde yaşayan ve iyi geçinebilen türümüz Sarsak Sami. Kalabalık bir topluluk içerisinde Sami, kılık kıyafeti ile ön plana çıkar. Gömleğinin bir düğmesi açık olabilir, ütüsüz olabilir, kemeri haddinden fazla sıkmış olabilir. Pantolon ile gömleğin renklerini uydurma gibi bir sorumluluk hissine kapılmazlar ve saçları kesinlikle dağınıktır. Zekidirler ancak günlük bazı bilgileri akılda tutmazlar. Her gün sipariş verdiği dönercinin telefon numarasını her gün arkadaşına sorma cesaretini kendinde görebilir. Her gün geçtikleri sokaktaki işyerlerini işleri düşmediği sürece farketmezler. Sakarlık, karakteristik özellikleridir. Masanın ayağına, kaldırıma veya herhangi bir kot farkına takılmaktan bıkmazlar. Ne yazık ki değiştirilmesi en zor insanlardır. Farkındalık yaratmak ile mucizeye imza atmak eşdeğerdir onlar için. Unutma! Umursamazlık başkadır, bihaber olmak başka.
Olaylara bakış açısıyla sembol olmuş kahraman kişiliğimiz Dar Davut. Davutlar mesleğe bağlı kalmaksızın faaliyet gösterirler ve bu yüzden bir iş halletmen gerektiğinde mutlak surette süreç içinde karşına engel olarak çıkarlar. Anlatılanı anlama gibi bir yetenekleri yoktur. Gerçi anlatılanı dinleme gibi bir eğilimleri olmadığı için, anlama konusunda ne durumda olduklarına dair sağlam veriler de yoktur elde. Reddetme, kabullenmeme, idrak edememe, empati eksikliği genel belirtilerdir. Belli bir yaştan sonra tedavisi imkânsızdır. Memleket ne çekiyorsa en çok bunlardan çeker. Unutma! Doğru bildiğini uygulama kararlılığı başkadır, her şartta sadece bildiğini okuma inadı başka.
Davutlarla karıştırılabilen ama daha farklı bir yapıya sahip karakterimiz Kıt Osman. Osman'ın Davut'tan farkı ne yazık ki genetiktir. Elinden geleni budur aslında yani. Karşılaştığında, beklentiyi en aza indirgemek, hatta hiç beklememek en doğrusudur. Seramik ustasıdır Osman, ama 30 yıldır seramik döşediği halde, işe nereden başlaması gerektiğini senin anlatman gerekir. Sinirlenmeden, sabırla anlatmak doğrusudur. Neden böyle olduğunu sorgularsan hataya düşersin. Sınavdan sonra matematik sorularının beklediğinden kolay olduğunu söyler. 40 sorudaki doğru sayısı 6'dır. Unutma! Osman'a saygı göster yeter :)
Başta bahsettiğimiz daire dilimindeki payı konusunda en büyük hata payına sahip, gizemli karakter Ezik Pipi Nuri. Nurileri toplum içerisinde ayırt etmek mümkün değildir. Kılık-kıyafetle, yaşam tarzı ile, sakalla-bıyıkla, müzikle, yaşla-başla, bulunduğun şehirle, eğitim durumuyla ilişkilendirilebilecek bir yapıda değildir. Sayıları milyonları da bulabilir, azınlığı da temsil edebilirler. Birinin bir şekilde Nuri olmadığını ifade etmesi O'nun Nuri olmadığı anlamına gelmez. Kimin Nuri olduğu, kimin olmadığıyla ilgili, ancak kişi kendisi hakkında karar verebilir. 32 yaşına geldiysen ve ne acıdır ki hâlâ idrarı dışarı atmak dışında bir işlevi olmayan fazladan bir çıkıntıya sahipsen, bil ki sen de Nuri'sin. Neden böyle olduğuna dair birkaç kelâm etmeye niyetlensem, kontrolü elden kaybedeceğimden korkarım. Unutma! Kendini sevdiceğine saklamak başkadır, Nuri olmak başka.
Nuri'nin sebebiyle ilgili fazla derin analiz yapmak istemem ama gözardı edemeyeceğim şey ya da kişi Pırlanta Fıstık Arzu. Üzgünüm ama Arzu sadece Nuri'nin sebebi olarak değil, toplumsal gelişmişlik düzeyinin sorumlusu olarak da gösterilebilir. 32 yaşında bir insanı Nuri olmaya mahkum ederek, toplumun O'ndan gerekli verimi almasını engellemişlerdir aynı zamanda. Yaklaşık 3,5 milyar kadında olan bir şeyin, pırlantadan daha değerli olduğu yanılgısına kapılmışlar ve bu götü kalkıklıkla hayatlarını sürdürmektedirler. Ne kaybettiklerini 30'lu yaşlarının ortalarından sonra idrak ederler ve ancak o zaman eğer zenginlerse 25 yaşında bir Nuri'yi ağlarına düşürmeye çalışırlar. Unutma! Deneyim başkadır, orospu olmak başka.

Hiç yorum yok: